2022 Lise Fagot Sanat dalı mezunumuz Beyza Ünal, Bilkent sonrası hayatını ve müzikal serüvenini bizimle paylaşıyor.
S: Şu an da neler yapıyorsunuz, bizi bilgilendirebilir misiniz? Mezun olduktan sonra hangi kariyer yollarını izlediniz?
C: Şu anda Almanya, Berlin’de bulunan Barenboim-Said Akademie’de müzik eğitimimi sürdürmekteyim.
S: Bize bu süre içinde yer aldığınız heyecan duyduğunuz projelerden bahsedebilir misiniz?
C: Geçen seneden bu yana pek çok konserde yer alıp pek çok müzisyenle çalışma fırsatım oldu. Akademimizde gerçekleşen Akademi konserlerinde farklı oda müziği gruplarıyla halka açık konserler verdim. Mayıs 2023’de ise Ensemble Matheus ile birlikte Jean-Christoph Spinosi yönetiminde bir gemi turunda konser verdim. Sanırım son bir yılda en keyif aldığım deneyimler bunlardı.
S: Yurtdışındaki müzik eğitimiyle Türkiye’dekini karşılaştırırsanız, neler söyleyebilrsiniz?
C: Üzülerek söylemem gerekiyor ki yurt dışı ve Türkiye’deki müzik eğitimi arasında büyük farklılılar var. Almanya genelinde konuşmam gerekirse, bizim gibi genç müzisyenlerin katılabileceği akıl almaz sayıda konserler, festivaller, yarışmalar ve odisyonlar gerçekleşiyor. Buradaki eğitim sistemi gençleri yeni deneyimler ve kazançlar edinmesi için hazırlayıp onları motive ediyor. Müzik sınırsız bir dünya ve bu dünyadan en fazla verimi almak için sınırsız aktiviteye ihtiyaç var. Bence Avrupa’da olup da Türkiye’de olmayan şey bu.
S: Bilkent’teki deneyimlerinizin, şu anki profesyonel ve kişisel hedefleriniz üzerindeki etkisi ne oldu?
C: Bu noktada hocalarımın beni yetiştirme tarzına minnettar olduğumu belirtmek isterim. Özellikle enstrüman hocam Ezgi Tandoğan benim hem kişisel hem kariyer odaklı hedeflerimi oluşturmama olanak sağladı. Bilkent’te katıldığım orkestra dersleri ve solo konserler benim sahneye alışmama katkıda bulundu.
S: Bilkent’de en çok özlediğiniz şey nedir?
C: Hocalarımı, arkadaşlarımı ve Mozart kafe’de yaptığımız sıcak muhabbetleri çok özledim.
S: Bilkent’de unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
C: Bilkent’te biriktirdiğim her anı benim için unutulmaz. 8 sene boyunca gerçekten ikinci evim olarak gördüğüm bir yerdi Bilkent. Ortaokuldaki bilim şenliklerinin çok keyifli olduğunu hatırlıyorum. Yaratıcılığımızı da işin içine katıp çeşitli projeler hazırlayıp onları sunuyorduk. Tabii o gün için hazırlanan nefis ev yemekleri ve içeceklerini de atlamamak gerek. Lise hayatımın ise yarısını karantinada geçirmiş olmam aslında üzücü duyulsa da o günlerden geriye keyifli ve komik anılar kaldı diyebilirim.
S: Öğrencilere vereceğiniz tek bir mesajınız olsa, bu ne olurdu?
C: Bence en önemli şey öncelikle bir hedef belirlemek. Hedef belirlenince sonrasında yapılacak çalışmalar ve araştırmalar çok daha kolay hale geliyor. İstenilen hedefe doğru ilerlerken ise çalışma disiplini ve öz disiplinimiz olası pürüzleri en az seviyede tutmayı sağlıyor. Bunu uygulamaya koymak kolay değil ama bir kere hayatımızı bu düşünce yapısı etrafında geliştirmeye başlayınca, streslenip kafamızı gereksiz yormak yerine eğlenip keyif almaya başlıyoruz.